hay kensington!

duyuyor musunuz bay kensington? savaş bitti ve kaybettiler ama kazananlar kendileriymiş gibi kutlama yapıyorlar. şuraya bakın bay kensington! kaybedenlerin şarkılarına, marşlarına kulak verin. ne kadar güçlü olduklarını, ne kadar yenilmez olduklarını anlatan şarkılarına, marşlarına kulak verin. eğer bu da size yaşadığınızı hissettirmeyecekse -bunu söylemek zorunda kaldığım için üzgünüm- siz gerçek bir ölüsünüz bay kensington. siz savaşta ölen arkadaşlarınızın yasını tutmaya devam edin. çünkü yas ölüler içindir. hem giden hem de kalan ölüler için.

belki sonra başlık yazarım

burayı canlı tutmalıyız bay kensington! tıpkı kinimizi ve öfkemizi hep diri tuttuğumuz gibi. karanlık odalarda çiğ etle beslemeliyiz kinimizi ve öfkemizi. burayı da vahşi bir cangıla dönüştürmeliyiz bay kensington!