kaşarlı su böre

Sercüment Pekyaşar, oturduğu kanepede yediği kaşarlı su böreği boğazına kaçarak ölümüne sebep olduğunda 48 yaşındaydı. (49 da olabilir, emin değiliz. “Doğduğunda bir yaşında mıydın?” sorusu icat edildiğinden beri, ülkede süregelen bir doğum yılı ve yaş hesaplaması tartışması var) 

Son sözü “Neden” oldu. Bu gerçekten bir soru muydu, sonunda gerçekten soru işareti var mıydı, bundan da emin değiliz.

Bu aslında tarihçileri de ikiye bölen bir konu. Konuyu araştıran tarihçilerin bir kısmına göre, Sercüment Pekyaşar’ın son sözünün “Neden” olmasının ardından büyük bir gizem var. Bir kısım tarihçiye göre ise gizem mizem bi bok yok. 

devam edebilir…

bir sevdadır gorilizm

kaynağını bilmediğim bu fotoğraf, içimdeki goril olma tutkusunu, sevdasını açığa çıkardı. o halde artık vakit gorilizm vaktidir.

ilkeler için chatgpt’ye teşekkür ederim. dünyanın yapay zeka işbirliği ile geliştirilen ilk öğretisi gorilizm’in şanı şöhreti yakın zamanda kıtaları aşacak. birlikte başaracağız!

gorilizmin temel ilkeleri:

kendi keyfini düşün!: kendini düşünmekten çekinme! gorillerin kendilerine öncelik verdiği gibi, sen de kendi mutluluğuna odaklan.

  • eğlence her şeydir!: hayatı ciddiye alma, eğlenmeyi unutma! dans et, şarkı söyle, muzla şakala… haydi, goril partisi başlasın! 
  • muzla muz ol!: muzları kucakla! onlar, gorilizmin kutsal meyvesidir. her gün bir muz yiyerek içindeki gorili besle!
  • esnek ol, şımarık olma!: kendine izin ver, sıkı kurallarla kendini sıkma. gorillerin doğal yaşamında her an ne olacağı belli olmaz!
  • görünmezlik gücünü kullan!: görünmezlik bir süper güçtür, arada bir gerçek dünyadan kaçıp kendi dünyanda takıl.
  • arkadaşlarını kucakla!: diğer gorilizmcilerle bağlantı kur, paylaş, gülmekten kendini alamayacağın anılar biriktir.
  • yaratıcı ol!: goriller yaratıcıdır, sen de öyle ol! dünyanı renklendir, sanatını paylaş.
  • her gün biraz daha goril ol!: her gün bir adım daha at, biraz daha goril ol! içindeki vahşi enerjiye izin ver.

unutma, gorilizm insanlara karşı değil, insanların kendilerine karşı bir isyandır! gorillerin enerjisiyle dolup taşan bir hayat seni bekliyor. eğlen, yaşa, sev ve en önemlisi… 

GORİL OL!

biraz da sövelim (nostaljik eğlence hezeyanı vol.2)

berke’nin babası aradı. 

oradan buradan biraz lafladık. berke’nin derslerini sordum. “pek iyi değil” dedi. “amına koyayım nasıl iyi olsun, sabahlara kadar it kopukla gta oynuyor” dedi, “eh eh eh” diye güldü. (“it kopuk” derken beni kastetmediğini umuyorum.) “yakında üniversite sınavı var. böyle giderse, hamamtası üniversitesindenin sikko bilimler fakültesinde yüzde 50 bursluluk yolları görünüyor” diye de ekledi. 

“siz ne yapıyorsunuz, nasıl gidiyor” diye sordu. “yahu berke’nin babası beyciğim, ne çabuk sizli bizli olduk böyle” dedim, “eh eh eh” diye güldüm. “valla” dedim, “bende durumlar bildiğiniz gibi. sabahlara kadar it kopukla gta oynuyorum. yakında sınav falan da olmadığı için gayet rahatım. yalnız ara ara şuramdan şuraya bir ağrı oluyor” deyip sanki telefonda görebiliyormuş gibi, boştaki elimle ağrının nereden nereye uzandığını gösterdim. o da sanki görmüş gibi, “haaa o mu, o şeyden olur ya, son zamanlarda sıftgdff yaptıysanız, o çok pis ağrı yapar” dedi. “sıftgdff” derken ne dediğini hiç anlamadım. resmen ağzını kapatıp sadece dudaklarıyla anlamsız bir ses çıkardı. ben de anlamış gibi yapıp kafa salladım, “evet yaaa, sıftgdff yapmamak lazım aslında çok sık” dedim. 

“görüşelim bi ara. bi yerde iki tek atalım. gta online’daki anılarınızı dinlemeyi çok isterim” dedi, eh eh eh diye güldü. “tabii tabii, mutlaka görüşelim. yalnız bu ara antibiyotik kullanıyorum, o bitsin ondan sonra görüşürüz, güzelce kafaları çekeriz” dedim. 

“sıftgdff yaparken çok dikkat edin” dedi, kapadı. “senin amına koyayım orospu çocuğu” dedim, kapadım.